-Ben Müslümanım diyen kimi insanlar; KUR’AN-I KERİM’den hiç mi haberiniz yok.

Bu ne CAHİLİYET böyle…

Bırakın artık “MESCİD-İ AKSA/Kudüs” toplanDIRILmalarınızda AĞLAMAYI, Kanma, Kandırılmayı…

Ağlayacaksan (!), “KÂBE/Mekke İÇİN” AĞLAmalısın!..

Peygamberimiz, Medine’ye HİCRETİ’nden sonra 17 ay kadar Mescid-i Aksa’ya/Kudüs’e doğru NAMAZ KILMIŞ; sonras İNdirilEN ayet ile KÂBE’YE YÖNELtileREK “NAMAZ” kılınmaya başlanılmıştır.

Peki de … HİCRET’ten -Mescid- Aksa’ya yönelik namaz kılmadan önce- YERYÜZÜNDE HİÇ Mİ “MÜSLÜMAN” MI YOKTU… HİÇ Mİ “KIBLE” BULUNMUYOR.. HİÇ Mİ “NAMAZ” DA KILINMIYORDU?

EYYY.., İlk Kıble “MESCİD-İ AKSA’DIR” diyen kişi: “Hz.MUHAMMED(Sav.)’den, Hz.ADEM’e kadar ki dönem içerisinde, “HİÇ mi MÜSLÜMAN YAŞAMADI.. HİÇ mi NAMAZ DA KILINMADI.. HİÇ mi KIBLE DE YOKTU?”

YOK, demiş oluyorsun, ayetleri inkâr ediyorsun da farkında bile değilsin…

ALLAHŞKINA; “HİÇ AKLETMEZ MİSİNİZ?”

“NAMAZ”, BÜTÜN PEYGAMBERLERİN “ORTAK İBADETİDİR” ve İLK PEHGAMBER ADEM (as.) İLE BAŞLAMIŞTIR.

Kur’an-ı Kerim, Adem aleyhisselam’dan itibaren vaz edilen din olan İslam (Tevhid) Dini’ne inanan insanlara, Allah tarafından verilen ismin, MÜSLÜMAN olduğunu pek çok ayetinde ZATEN bildirmiş bulunuyor:

.           “Onlara NUH’un haberini oku: Hani o kavmine demişti ki: 


 “Ey kavmim! Eğer benim (aranızda) durmam ve Allah’ın âyetlerini hatırlatmam size ağır geldi ise, ben yalnız Allah’a dayanıp güvenirim…Eğer yüz çeviriyorsanız, zaten ben sizden bir ücret istemedim…BANA MÜSLÜMANLARDAN olmam emrolundu.” Yunus (10) 71,72

Aşağıdaki Ayet’te okunabileceği gibi de, Hz.İBRAHİM dönemi ÖNCESİ ve SONRASI DA “MÜSLÜMAN” İSMİ VERİLMİŞTİR:

“…O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; babanız İBRAHİM’İN dininde (de böyleydi)….O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur’an’da) size “MÜSLÜMANLAR” adını verdi..” Hacc (22) 78

“Çünkü Rabbi ona(Hz.İBRAHİME): MÜSLÜMAN OL, demiş, o da: Alemlerin Rabbine boyun eğdim, demişti.” Bakara (2) 131

Aşağıdaki Ayetler de; “Hz.İBRAHİM’İN ve NESİLLERİNİN de “MÜSLÜMAN” OLDUĞUNU bildirmektedir:

 “ve o vakit ki İBRAHİM beyitten temelleri yükseltiyordu İSMAİL birlikte şöyle dua ettiler: Ey bizim Rabbımız kabul buyur bizden, daima işiten, daima bilen sensin ancak sen. Ey bizim Rabbımız HEM BİZİ yalnız senin için boyun eğen MÜSLÜMAN kıl ve zürriyetimizden yalnız senin için boyun eğen bir ÜMMETİ MÜSLİME vücude getir…” Bakara (2)127,128 

Söz konusu “MÜSLÜMANLIĞI; haliyle İslam dinini, Hz.İBRAHİM de Hz.YAKUP DA kendi oğullarına VASİYET etmiştir:

 “Bu dini İBRAHİM kendi oğullarına vasiyet ettiği gibi YAKUB da vasiyet etti: Oğullarım «Allah sizin için o dini ıstıfa buyurdu, başka dinlerden sakının YALNIZ MÜSLİM olarak can verin dedi. ” Bakara (2) 132  

Aşağıdaki Ayetlerde görülebildiği gibi de YAKUB’un OĞULLARI da ATALARI OLAN; Hz.İBRAHİM, Hz.İSMAİL ve Hz.İSHAK’ın inandığı dini SEÇİP, “MÜSLÜMAN” olmuşlardır. Onlar gibi, Hz.MUSA da, Hz.İSA da MÜSLÜMANDILAR:

 “YAKUB’A ölüm hali geldiği vakit: oğullarına benim arkamdan neye ibadet edeceksiniz? dediği vakit? Dediler ki senin Allahın ve ataların İBRAHİM ve İSMAİL ve İSHAK’ın Allâhı ilâhi vahide ibadet ederiz, biz ancak ona boyun eğen MÜSLÜMLERİZ..” [Bakara/2-133]  

 “Ve deyin ki biz Allaha iman ettiğimiz gibi bize ne indirildiyse, İBRAHİM’e ve İSMAİL’e ve İSHAK’a ve YAKUB’a ve Esbata ne indirildise, MUSA’aya ve İSA’ya ne verildiyse ve bütün Peygamberlere rablarından olarak ne verildiyse hepsine iman ettik, onun Resullerinden birinin arasını ayırmayız ve Biz ANCAK onun için boyun eğen MÜSLİMLERİZ” Bakara (2) 136 

DAHASI…

Hz.İBRAHİMve Hz.İSMAİL’in, Hz.İSHAK’ın; onun oğlu Hz. YAKUB’un yaşadığı MÖ.1900-1700 YILLARI DÖNEMLERİNDE DE NAMAZ kılınıyor, ZEKAT da veriliyordu:

“Ey Rabbimiz, NAMAZI DOSDOĞRU KILMALARI İÇİN ben(-Hz.İBRAHİM); Çocuklarımdan bir kısmını senin Beyt-i Harem’inin (KABE) yanında, eksiksiz bir vadiye yerleştirdim…” İbrahim-(14) 37

.           “Ona İshak’ı hediye ettik, fazladan bir bağış olmak üzere Yâkub’u lütfettik. Her birini sâlih insanlar yaptık…Onlara ha- yırlı işler yapmayı, NAMAZ KILMAYI, ZEKAT vermeyi vahyettik….”  Enbiya (21) 72,73 


.           “Resulüm! Kitap’ta İsmail’i de an! Çünkü o sâdık idi ve ta-rafımızdan gönderilmiş (resul) bir peygamberdi. Âilesine ve yakınlarına NAMAZI ve ZEKATI emrederdi…” Meryem (19) 54,55

VE DE..

“MESCİD-İ AKSA’nın henüz İNŞÂ EDİLMEDİĞİ Hz.MUSA DÖNEMİNİ anlatan aşağıdaki Ayetlere bakın:

“Hani, biz İsrailoğulları’ndan, “Allah’tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, NAMAZI KILACAKSINIZ, zekatı vereceksiniz” diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç, yüz çevirerek sözünüzden döndünüz.” Bakara (2) 83

“Andolsun, Allah İsrailoğullarından sağlam söz almıştı. Onlardan on iki temsilci -başkan- seçmiştik. Allah şöyle demişti: “Sizinle beraberim. Andolsun eğer NAMAZI KILAR, zekatı verir ve elçilerime inanır, onları desteklerseniz…” Maide (5) 12

BIRAKTIK; Hz.Adem, Hz.İdris, Hz.Nuh, Hz.Hud, Hz.Salih, Hz.İbrahim, Hz.İsmail, Hz.İshak, Hz.Yakub dönemlerini; sonraki asırlardaki (MÖ.1200 civarı) YAŞAYAN Hz.MUSA DÖNEMİNDE  bile yeryüzünde “MESCİD-İ AKSA” YOKTU…

MESCİD-İ AKSA’NIN “İNŞÂ’SI” TARİHİ İÇİN, MÖ.900 TARİHİNDE yaşamış Hz.SÜLEYMAN dönemi veya MÖ. 500’ler ileri sürülmektedir.

Peki de bu tarihlerden ÖNCE yaşanan “BİR KAÇ BİN YILLIK” İnsanlık Tarihi Döneminde MÜSLÜMANLARIN, “KIBLESİ” YOK MUYDU?

Yok demek, nasıl bir CAHİLİYET olur?

 “İLK KIBLE”, KUDÜS’TEKİ “Mescid-i Aksa” DEĞİL, MEKKE’deki KÂBE’DİR.

İmran Suresi (3) 96’ıncı Ayetinden hiç mi haberiniz yok:

“Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan İLK MABED Mekke’deki KABE’dir” Âl-i İmran (3) 96 

Mescid’i Aksa’nın “KIBLE olması” HADİSESİNE gelince: Bu noktada soru şu oluyor: “Namaz ilk defa farz kılındığında” Peygamberimiz (a.s) Beyt-i Makdis’e doğru mu, yoksa Kabe’ye doğru mu kılıyordu?”

Bu konuda “iki farklı görüş” bulunuyor. Birinci görüşe göre, namaz farz kılındığında Beyt-i Makdis’e doğru kılıyordu. İkinci görüşe göre ise, namaz farz kılındığında Kabe’ye doğru kılıyordu. Mekke’de kaldığı sürece de Hz. İbrahim ve İsmail’in namazları gibi Kabe’ye doğru kılmaya devam etti. Medine’ye geldiğinde ise, on altı veya on yedi ay Beyt-i Makdis’e doğru kıldı, sonra Allah onu Kabe’ye döndürdü.

Berâ b. Âzib hazretlerinden rivayet olunuyor ki, Resul-i Ekrem Efendimiz Medine’ye gelmiş ve onaltı ay “Beyt-i Makdis” tarafına namaz kılmış idi. Daha sonra ise, namazda Kâ’be’ye dönmesi emredildi. Bu Kıble’nin çevrilmesi olayı, Bedir Gazası’ndan iki ay önce Recep ayı içinde öğleyin güneşin zevalinden sonra meydana geldiği, Resulullah, Beni Seleme mescidinde ashabı ile birlikte öğle namazını kılarken âyetin geldiği; kılmakta olduğu öğle namazının ilk iki rek’atini Mescid-i Aksa, son iki rek’atini ise Mescid-i Haram tarafına kıldığı, hatta Peygamberimizin yer değiştirip Kıblenin değiştiğini bildirmesiyle erkeklerle kadınların da yer değiştirip birbirlerinin yerini aldıkları ve bundan dolayı o mescide “Mescidü’l-Kıbleteyn” adı verildiği dahi zikredildi (Bakz:Elmalı Tefsirinde, Bakara-144 ayetinin açıklaması).

Bu açıklamada zaten, Mescid-i Aksa’nın “İlk Kıble” OLMADIĞINI gösteriyor. 

Bu süreç sonrası (Mescid-i Haram semti tam ortasındaki) KÂBE, yeniden  KIBLE yapılmış Bulunuyor. 

ZATEN, Mescid-i Aksa KIBLESİNDEN, Kâbe KIBLESİNE DÖNÜLMESİNİ bildiren aşağıdaki Ayet de, MESCİD-İ AKSA öncesinde VAROLAN Kıble olan KÂBE’ye ZATEN İŞARET ETMEKTEDİR:

 “Resul’üm! Biz senin, yüzünü çok kere göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz. Artık seni hoşnud olacağın bir kıbleye elbette çevireceğiz.” Bakara (2) 144

İşte; bu Ayet ile “GEÇİÇİ Mescid-i Aksa KIBLE’Sİ” kaldırılmış ve “GEÇMİŞİN ve GELECEĞİN KIBLE’Sİ” olan Kâbe KIBLESİNE  dönüş olmuştur.

YOKSA, ALLAH’U TEALA; Kıble’yi ÖNCE Beyt-i Makdis yapıp, SONRA ONU KÂBE’YE ÇEVİRMEMİŞTİR.

Ve şu da:

YERYÜZÜNDEKİ “İLK ŞEHİR” MEKKE İKEN; Nasıl olur da Mescid-i Aksa-Kudüs İLK KIBLE OLUR(?), Aşağıdaki AYETLER DE SİZİN yanlış görüşünüzü YASAKLAR:

“Böylece ŞEHİRLERİN ANA’SI (İLK’İ) olan MEKKE’DE ve çevresinde bulunanları uyarman, şüphe götürmeyen toplanma günü ile uyarman için sana Arapça okunan bir Kitap vahyettik. İnsanların bir takımı cennete, bir takımı da çılgın alevli cehenneme girer.” Şura (42) 7

“İşte bu (Kur’an) da, bereket kaynağı, kendinden öncekileri (ilâhî kitapları) tasdik eden ve ŞEHİRLERİN ANA’SINI (Mekke’yi) ve bütün çevresini (tüm insanlığı) uyarasın diye indirdiğimiz bir kitaptır….” En’am (6) 92

Ezcümle : EY CAHİLİYET… MÜSLÜMAN, CAHİL OLMAZ…

 “İLK NAMAZI KILAN” DA ZATEN Hz.ÂDEM’dir.. “İLK KIBLEN” de KABE’DİR…

“GERÇEĞİNİZ” BU İKEN DE, KUDÜS’DEKİ “MESCİD-İ AKSA” İÇİN, “İLK KIBLE” NASIL DERSİNİZ?

“MÜSLÜMAN CAHİL bilgisiz OLMAZ, OLMAMALIDIR”..

KUDÜS’E Mescid-i Aksa’ya SABAH AKŞAM AĞLAYACAĞINIZA, “Kendinize ağlayınız”

Ve de…

“DİN EĞİTİMİ ALANLARIN-DİYANET’İN” -genel bilim dallarını bilmedikleri için- BÜTÜN BİLİMLERİN köken KİTABI olan KUR’AN-I KERİM’İ/İslamı ÖĞRETECEK HALLERİNİN olmadığı BU ÖRNEKTE DE görülüyor…

Ahmet MUSAOĞLU / 29.05.2015